Kanuni Sultan Süleyman’ın Kalbi Neden Başka Bir Yerde Gömülüdür?
Osmanlı İmparatorluğu’nun en uzun süre tahtta kalan padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman (1494–1566), sadece imparatorluğun topraklarını genişletmekle değil, aynı zamanda bıraktığı kültürel ve siyasi mirasla da tarihe damga vurdu. Ancak onun ölümüne dair en çok merak edilen konulardan biri, neden kalbinin başka bir yerde gömüldüğüdür.
Zigetvar Seferi ve Son Nefes
Kanuni, 72 yaşında çıktığı son seferini 1566 yılında Zigetvar Kalesi’ne (bugünkü Macaristan sınırları içinde) yaptı. Osmanlı ordusu kaleyi kuşatırken, Kanuni ağır hasta olmasına rağmen ordusunun başında bulunuyordu. Kuşatma sırasında, 7 Eylül 1566’da hayata gözlerini yumdu.
Neden Kalbi Ayrı Gömüldü?
O dönemin şartlarında, Kanuni’nin naaşını İstanbul’a kadar götürmek uzun bir yolculuk gerektiriyordu. Sıcak hava ve hijyen koşulları nedeniyle bedenin bozulmaması için özel bir işlem yapılması gerekiyordu.
Bu nedenle:
-
Kanuni’nin iç organları, özellikle kalbi ve ciğerleri Zigetvar’da toprağa verildi.
-
Bedeninin geri kalan kısmı ise İstanbul’a götürülerek Süleymaniye Camii Külliyesi’ndeki türbesine defnedildi.
Bu uygulama aslında dönemin yaygın bir geleneğiydi. Avrupa’da da uzun seferlerde ölen hükümdarların organları gömülür, bedenleri memleketlerine götürülürdü.
Zigetvar’daki Kalp Türbesi
Kanuni’nin kalbinin gömüldüğü yere Osmanlılar tarafından bir türbe ve külliye yapıldı. Bugün bu yer tam olarak belirlenemese de, Macaristan’da hâlâ Kanuni’ye atfedilen hatıra mekânlar bulunmaktadır. Zigetvar halkı arasında burası, “Kalbin Türbesi” olarak bilinir.
Anlamı
Kanuni’nin kalbinin Zigetvar’da kalması, hem sembolik hem de pratik bir karardı.
-
Pratik olarak, uzun yolculuk için bedenin korunmasını sağladı.
-
Sembolik olarak ise, Osmanlı’nın batıya açılan kapısında padişahın kalbinin ebedî bir hatıra olarak kalmasını ifade etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder