1000 kitap

1000 Kitap

Bugün itibariyle ücretsiz kitaplarımdan olan Tek Tek 1000 okuyucuya ulaşmış bulunmaktadır. Ücretsiz kitapların bile zor okuyucu bulunduğu bir zamanda oldukça sevindirici bir durum oldu benim için. Henüz Google Play Kitaplarda en çok okunan ücretsiz kitaplar arasına giremese de inşallah yakın zamanda bu kitabımı orada da görebilmek isterim.

Yazılan ilk zombi eserlerinden olan kitabımı daha yeni okuyucularıma sunduğum için ilklerde yerini bulamadı maalesef. Bu da üzücü bir durum ama en azından kayıp eserlerimden olmadı çok şükür. Bu yüzden de çok mutluyum.

Ücretsiz kitaplarım devam edecek. Bu konuda rahat olun. Ayrıca yeni kitaplarım da geliyor. Üretmeye devam.

Kitaplarımın Sayfa Sayıları

Yazdığım kitapların sayfa sayısı 1871'i buldu.

2017den bu yana çıkarttığım toplam 19 kitabımın sayfa sayısı 1871 oldu. Bu konuda çok mutluyum. Herkese ilgisinden dolayı teşekkür ederim. Kitaplarımın sayfa sayıları resimde gözükmektedir. Keyifli okumalar dilerim.

Yurtdışı satışlarım hakkında

Yurtdışı satışlarım %20’yi buldu.

Öncelikle size bu güzel haberi vermek istedim. Bu benim için çok önemli bir konu çünkü. Önceki yayınevimle bir senede 1 kitap bile satamazken (sadece elden satış yapabildim) aldığım karar sonrasında Google Play Kitaplarda yurtdışına bile satar hale geldim. Tabi yine çok satmıyorum. Az satıyorum. Ama internetten dijital kitap satamazsın diyenler olmuştu. Bunu yurtdışına da satarak çürütmüş oldum.

Her zaman diyorum. Ben çok satan değil çok yazan bir yazarım. Ve kitaplarımı da dijital ortamda çok makul bir fiyata satıyorum.  Zaten belli bir kısmı vergiye belli bir kısmı da Google’a gidiyor.  Ben bu işi para kazanmak için yapsaydım çoktan bırakırdım. İnşallah çok daha iyi yerlere de geleceğim.

1990ların başında yazmaya başladığımda hikaye ve şiir yanında derlemeler de hazırlıyordum. O zamanlar kaynağım da yoktu düzgün. İnternette yoktu. Derleme işini çok yapamadım. Ama yazdım. Esas olarak da 2003 yılında başladım. Bazen oluyordu ki yazdığım hikayeyi yazarken midem bulanıyordu ama bırakamıyordum. Çünkü her şeyin aklımdan gitmesi olasılığı vardı. 5-6 saat aralıksız yazardım. Susardım acıkırdım ama gitmezdim. Hiçbir şey beni durduramazdı. Olur da gitmek zorunda kalırdım her şey giderdi. 2010’a kadar çok yazdım. Her konuda yazdım. Şiir, hikaye, roman denemeleri, denemeler, film yorumlarım eleştirilerim, mizah yazıları vb. Maalesef çok yazım kayıp. İnternete güvendim ama yazılarımın olduğu sayfalar kapanınca yazılarım da gitti. Gün geldi 3 gecede 80 sayfa tutan 67 hikaye yazmam gerekti yazdım. Onlar da artık kayıp. Pek çok şiirim kayıp. Düz yazılarım, denemelerim mizah yazılarım kayıp. Bulabildiklerimi buldum ama gene de tatmin olamıyorum.  Artık tüm yazdıklarımı muhafaza ediyorum. Tüm derlemelerimi, her şeyimi. Bu sıkıntıları bir daha yaşamak istemiyorum.

Çok az kimse bilir ama bir ara bir kanalda da çalıştım kısa süreliğine. Bir senaryo için tam destek verdim. Senaryoyu baştan geçirdim düzelttim. Senaryo kabul edilmeyince bıraktım. Bırakmasaydım diyorum keşke. Devam etseydim. Tek Tek adlı senaryo kitabımda bu olaydan sonra olmuştu. Diyorum ya keşke üstüne gitseydim. Bu arada o senaryo da kayıp. Her şey kayıp.

Bir ara da internet üzerinden yazarak para kazandım. Bu iş aslında çok iyiydi. Özellikle android oyun tanıtımları yazdım. Kısa dörtlükler yazdım. Bir takım için de marş yazdım. Tanıtım yazıları yazdım. Haberler yazdım. Zaman bulamadığımdan bunu da bıraktım. En üzücüsü ise bu yazdıklarımın da çoğu kayıp. Üzülmemek elde değil maalesef. 100lerce sayfam sırf bu işten kayboldu. Varın gerisini siz düşünün

Yazmayı çok seviyorum. Bir şeyler üretmek gerçekten de çok keyif verici. Her zaman asıl mesleğimin bu olmasını istedim ama olmadı. Belki de 2003 senesinde üzerine tam olarak gidebilseydim tamamen farklı yerlerde olacaktım. O senelerde yazdığım hikayelerimin okuyucu sayısı 10 binden fazla oluyordu. Okuyucum çoktu. Yazılarım bekleniyordu. Yeri geliyordu yazma ile ilgili pek çok kişiye yardımcı oluyor destek veriyordum. Ama ben ilk kitabımı çıkardığımda o kadar sene geçmişti ki. Artık çok geçti. Şimdi günümüzde internetin kullanıcı sayısının çok olması ve yazma hevesli gençlerin de tahminlerimin üstünde olması internet piyasasını da zorlaştırıyor. Özellikle Wattpad bu konuda her şeyi değiştiriyor. Ben Wattpad’e geç kaldım maalesef. Orayı çok iyi kullananlar oldu. Ben başladığımda kendimi tanıtabilmek için uğraştım ama pek tatmin edici seviyelere ulaşamadım. İnşallah Google Play üzerinden daha iyi durumda olurum. Yazmayı bırakmayacağım. Neredeyse 30 senedir yazıyorum. Bunu bırakmak çok zor.

Duvar Yazıları

Duvar yazılarını derlerken çok farklı şeylerle karşılaştım. Dramı da gördüm, sevinci de, siniri de. Derlerken çok da zorlandım. Aynı sözlerle karşılaştım. Eledim, durdum. Hakaret eden, küfür eden sözleri hiç almadım. Büyük bir temizlik yaptım. Yine de gözümden kaçabilir bu yüzden affola. Oldu ki burada olmayan bir söz biliyorsunuz. Bana ulaştırabilirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim.
Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

Kamyon Arkası Yazıları

Kamyon arkası yazıları çok ama çok farklıdır. Mizah da vardır içnde, duygusallık da sinir de. Bu kitapta bunları ve fazlasını bulacaksınız. Yaptığım derlemeler içerisinde çok beğendiklerimden oldu. Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

Beni bir tek sen anladın, sen de yanlış anladın orijinal hemşerim.


Bir göz bir göze neler anlatır bilmem ama bir söz bir gözü yıllarca ağlatır.


İlerde güzel günler göreceğiz demişlerdi. Daha ne kadar gideceğiz?

Buz Gibi Espiriler

Mizah kitaplarımdan sadece Bir Cimrinin Günlüğü adlı hikaye kitabım mevcuttu. Bununla beraber Tek Tek adlı senaryo kitabımda da ara ara kullandığım mizah öğeleriyle mizahı bırakmadığımı göstermiştim. Aslında mizah ile ilgili yazılarım yine mevcut ama hepsi zamanla inşallah. Buz gibi espiriler kitabımla birlikte mizaha dönüş yapıyorum. Toparladığım soğuk espirileri tek bir kitapta sizlere sunuyorum. Keyifle okuyunuz. Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

-Askerliğini ne olarak yaptın?
-Parfümeri. 
Bebeğin birine tır çarpmış ama ölmemiş. Çünkü bebeğin bezi bariyerliymiş.
 
Çekirge bir zıplar iki zıplar. Üç de zıplar dört de zıplar. Bırak hayvanı zıplasın.
  
Eski sevgilim mesaj atmış ‘Seni sandığımdan daha çok sevdiğimi anladım’ diye, sandıkla arasında ne geçtiyse artık.